Dijital bağımlılık
Dijital bağımlılık

Herkes bugünlerde telefon ve tablet bağımlığından muzdarip. Tıpkı diğer bağımlılıklar gibi bunun da bırakılması gerektiği ile ilgili bir sürü tavsiyeler uçuşuyor etrafımızda. Çocuklara yasak koymaktan tutun da mavi gözlük kullanımına varan bir yelpazede çoğu zaman da laklak ile geçen sohbetlere meze oluyor hatta.

Dijital içerik denizindeyiz, bu denizin suyunu içtikçe daha çok susuyoruz, kana kana içiyoruz, tatmin olma imkanımız kalmamış. Telefonlarımız bizim organik olmayan organımız olmuş. Buna dijital çağın evrimi diyenler de var. İlerleyen zamanlarda parmak hareketleri de zor gelecek, ona da bir kolaylık bulunacak, içerik daha da hızlanacak ve değişecek. Kendini bundan koruyanlar (toplumun çok azı tabi) hiç bir şey yapmasalar bile büyük bir şey yapmanın tatminini yaşayacak. Bu dijital sele kapılmayanlar kurtulanlarımız olacak.

Bu kısır döngüden, bu girdaptan kurtulmanın en güzel yolu dijital denizin dışında da bir hayat olduğunu keşfetmektir. Eski ve kadim dünyayı yeniden keşfetmektir. Aynı zamanda çevrenize gösterebileceğiniz hem dijital hem de fiziksel içerikler de üreterek bunları sosyal çevrenizle paylaşabilirsiniz.

İster refahınızı artırmak, ister yaratıcılığınızı geliştirmek, ister sadece anın tadını çıkarmak isteyin bu deneyimi yaşayın.

Dijital Bağımlılıktan Kurtulmak: Peki Neden?

Günümüzün hızlı dijital denizinde, tek kolumuzla tutunduğumuz cihazlarımız bilgi, eğlence ve sosyal etkileşim bileşenli manzara sunuyor. Bu durumda aklınızda asla çıkarmamanız gereken şu: Kısa süre de olsa arada bir nefes almanız gerekiyor. Yoksa bir takım bedeller ödersiniz. Bunlara bir göz atalım.

Seviyesi Yüksekte Takılan Stres ve Endişe Grafiği:

Bildirimler, mesajlar ve sürekli akış farkında olmadan stres seviyelerimizi yükseltir . Güncel kalma ve yanıt verme gereği hissi, artan endişeye ve sürekli bir aciliyet duygusu ile yaşamanıza sebep olur.

Azalan Dikkat Süresi:

Odaklanma kapasitemiz, telefonların ve cihazların sağladığı dikkat dağıtıcı unsurların saldırısıyla zayıflar. Bu şekilde odak parçalanması, dikkatli çalışma ve karmaşık işler veya düşüncelerle etkileşim kapasitemizi azaltır.

Düşük Sosyal İlişki Kalitesi:

Telefonlar ve sosyal medya bir şekilde bizi bağlı tutarken, yüz yüze etkileşimlerimizin kalitesini de azaltır. Bir konuşma sırasında, kullanılmasa bile, telefonun varlığı bireyler arasındaki yakınlığı ve güven duygularını zedeler.

Can Sıkıntısının Faydaları:

Can sıkıntısı yaratıcılık ve hayal gücünü geliştirir. Dijital denizden uzaklaştığımızda, zihnimizin etrafta gezinmesi  düşünmesi ve yeni fikirlere rastlaması için alan sağlar. Bu dijital bağımlılıkta can sıkıntısı, kaçınılması gereken bir olgu değil bizi sahile çıkaracak can simididir.

Daha Sağlıklı Yaşam Tarzı Seçimleri:

Ekranlardan uzak kalmak fiziksel aktiviteyi ve açık havada vakit geçirmeyi teşvik eder. İster parkta yürüyüş, ister yoga seansı veya bahçecilik olsun aktiviteler fiziksel sağlığımızı önemli ölçüde iyileştirir.

Kendine Dönüş ve İç Barış:

Çevrimdışı olduğunuzda iç gözleme zaman bulursunuz.Duygularımızla doğrudan yüzleşebilir, onları daha etkili bir şekilde inceleyebilir ve kendi hayatlarımız ve kararlarımız hakkında içgörüler elde edebiliriz.

Kazançlarınızı Geri Almak:

Teknolojiyi reddetmek amacımız değil çevrimiçi ve çevrimdışı hayatlarımız arasında daha sağlıklı bir denge bulmak asıl amacımız. Yavaşlamak, dünyayla doğrudan etkileşime girmek ve ekranlar tarafından işgal edilmemiş hayatın neşesini ve zenginliğini yeniden keşfetmek için bir fırsattır. Periyodik olarak bağlantıyı kesmeyi seçerek yalnızca zamanımızı değil aynı zamanda odak noktamızı, yaratıcılığımızı ve derin, anlamlı bağlantılar kurma kapasitemizi de geri kazanırız.

 

 

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir